Arsız bir hasretle külünden doğan Anka;
Der ki; büyük yangından sağ çıkan ‘o’ kimdir ?
Tanrının ellerinden boynuma dolanmış bu ateşten yaka;
Der ki; o nefestir, sevdasız bu bedene ancak zincir.
Züğürt tesellisi sensiz, hayat dediğin sadaka;
Der ki; göğsündeki yangının ancak külüyüm.
Cennetin tezahürü bu gülüş bu alaka;
Der ki; sevdansız, cansız bir kuştur özgürlüğüm.
Bu evren dediğin aşk yoksa hüzünlü bir saka;
Der ki; kanadımın altında kalp diye atan yüzündür.
Adam olmuşum, okumuşluğumla sattığım üç beş kuruşluk caka;
Der ki; alimlerin alimi aşktır, ben yalnız tezahürüyüm.
* 'Dergah Dergisi 294. Sayı'da yayımlanmıştır.